Modern yaşamın ayrılmaz bir parça, şüphesiz kredi kartları ve her türlü ihtiyacımıza yönelik banka-konut kredileri. Gerek günlük ihtiyaçlarımız ve alışverişlerimiz gerekse taşınmaz her türlü ihtiyacımıza anında çözüm sunan krediler hemen imdadımıza koşan dostlar gibi algılanıyor. Banka ekstreleri ay sonunda elimize geçene kadar hayatımızda bütün sorunları çözmüş olmanın rahatlığı ile günlük yaşantımızı sürdürüyoruz.
Atalarımızın “Ayağını yorganına göre uzat” sözü, tam da günümüzde karşılığını buluyor. Öyle ki, gelirinden fazla harcamayla yaşamını sürdüren, bazen de sürdürmek zorunda olan bizler, modern şehirlerin ayakları yorgan dışına taşan insanları olmaya devam ediyoruz. Ve, kredili yaşamlarımızın taksitlerini denkleştirmekle geçiyor ömrümüz. Günlük ihtiyaç harcamaları için kullanılan kredi oranları neyse de, eğer büyük bir menkul veya konut kredisi kullanmaya karar verildiyse işin zor tarafı ile yüzleşme zamanı gelmiş demektir.
Konut Kredisi Modern Çağın Çıkmazı
Özellikle ev sahibi olmaya karar verildiğinde konut kredisi kaçınılmaz oluyor. Ya alacağınız evin dahil olduğu kredi programı gereği bir bankaya yönleniyorsunuz veya ödeme koşulları size en uygun konut kredisi için siz baş vuruyorsunuz.Tabi o zaman da ömrünüzün uzun bir dönemini, konut kredisi ödemek üzere ipotek ediyorsunuz. Aynı zamanda her tür sosyal veya kültürel ihtiyacınızı öteliyor yada erteliyorsunuz.
Bir de hesapta olmayan gelir gider dengenizde dalgalanmaya neden olacak herhangi bir hastalık, bütçenizde hesapsız açılmamıza neden olacak bir durum oluşursa, kafanızdaki tilkilerin sayısı bir hayli artacak ve başınız fena halde ağrıyacaktır. Konut kredisi almanın şakaya gelir yanı yok. Ev sahibi olmak elbette çok güzel hayal; ancak bu hayali gerçeğe dönüştürmeye çalışırken yanlış kararla hayatınızı kabusa çevirmemeniz gerekiyor. Konut kredisi kullanımında “Sık eleyip, ince dokumak” deyimi, sanırım bu durumda kullanılacak en doğru ifade olsa gerek.

Bir cevap yazın